Fantastik çağ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Fantastik çağ

Karanlık uyanıyor, aydınlık ise savunmada. Peki sen neredesin?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Doğmamış

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Minerva Rodeline
Veliaht Prenses & Ressam
Veliaht Prenses & Ressam
Minerva Rodeline


Rp Puanı : 95
Mesaj Sayısı : 185

Doğmamış Empty
MesajKonu: Doğmamış   Doğmamış EmptyÇarş. Ağus. 03, 2011 2:03 pm

Doğmamış Lucas_till_022Doğmamış 4

İki tarafı mermer sütunlarla çevrili bir yolda süzülürken -benim konumumda biri için süzülmek dışında bir devinim söz konusu olamaz- bana yabancı olan bu yeri yadırgamış, bu yadırgamışlığın ürkekliğiyle çekingen bir tavırla istemsizce sürükleniyordum. Yolun nihayeti nereye varacak bilmekten acizdim. Daha iki metre ötesini bile algılayamıyordum.

Ne kadar sürdüğünü kestiremediğim bu yol sonunda nihayete erdiğinde karşımda tuhaf görünümlü biri duruyordu. Ürkekçe geri çekilmeye çalıştıkça ona doğru sürükleniyor, bu sebepten ötürü inanılmaz derecede korkuyordum. Fakat karşımdaki silüet sadece gülümsüyor ve elini bana doğru uzatmaya yelteniyordu.

Deforme olmuş parmaklarının benliğime temasını hissettiğim an nedensiz bir süknetle dolup taştım. Geçen her salise değiştiğimi hissediyordum. Saniyeler sonra garip silüet bir adım geri çekilip bana gülümsedi ve arkasını dönüp tek kelime etmeden uzaklaştı. İleri doğru atılıp kim olduğunu sormak istediğimde ise dengemi kaybedip yere yuvarlandım. Artık süzülemiyordum. Baştan aşağıya kendime bakmaya çalıştım. Kalçama bağlı bu iki uzun şey de neyin nesiydi? Bacak mı? Sürünerek en yakındaki su birikintisinin önüne gittim ve eğilerek sudaki aksime baktım. Sarı dalgalı saçlarım, mavi gözlerim, ince, narin bir vücudum vardı. Doğmama az kalmıştı belli ki. Fakat neden bu kadar büyüktüm?

Yakınımdaki ağacın gövdesine tutunarak ayağa kalktığım an toz pembe bir elbise belirdi üzerimde. Kıyafete lüzum olmadığını düşünecek oldum fakat karşıdan gelen adamı fark ettiğimde tanrıların işlerini sorgulamaya haddim olmadığını bir kez daha anladım. Yalnız değildim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://godfather-rpg.turkforumpro.com/
Lucas Crowley
Veliaht Prens & Ejderha Binicileri Lideri
Veliaht Prens & Ejderha Binicileri Lideri
Lucas Crowley


Rp Puanı : 2
Mesaj Sayısı : 215

Doğmamış Empty
MesajKonu: Geri: Doğmamış   Doğmamış EmptyÇarş. Ağus. 03, 2011 3:21 pm

Nerdeydim ben? Etrafıma bakındığımda benim gibi bir sürü ruhun bulunduğunu gördüm. Uçuyorduk bir yere doğru. Nerden geldiği belli olmayan ışıklara bakmaya çalıştım. Bu sırada bir yere vardığımı gördüm. Biri vardı karşımda. İster istemez ona bakıyordum. Gücünün her bir zerresi sanki ruhumu etkiliyordu. Bana baktı. Sonra yaklaştı. Nedensiz bir şekilde kaçmak istedim. Olmadı. O yaklaştı ve ben yandım. Kısa bir acı hissettim. Nasıl olduğunu anlayamadan yere yuvarlandım. Canım acımıştı. Çok ağırdım. Kalkmaya çalıştım. Nasıl havada dururken yere düştüğümü anlamaya çalışıyordum. Şaşırdım birden kendime bakınca. Çünkü bir bedenim vardı.

İşte o zaman onun tanrı olduğunu anladım. Tanrı bana beden vermişti. Ama neden? Bazı şeyleri biliyordum. O da küçük olarak doğmam gerektiğiydi. Fakat ben doğmamıştım. İki arada sıkışıp kalmıştım. Nasıl böyle bir şey olur ki? Bir müddet kendime boğuştuktan sonra ayağa kalkabildim. Dik durabildiğimde ise tuhaf bir gücün bedenimi sardığını fark ettim. Adımlarımı attım ve yürümeye başladım. Nasıl yaptığımı bilmiyordum ama yürüyordum işte. Çevreye bakındım. Yalnızdım. Biraz daha ilerledim ve açık havaya çıktım. Çevre bembeyazdı. Bir rüzgâr hissettim yüzümde. Sadece yüzümde çünkü birden tuhaf bir giysi belirmişti üzerimde. Pantolon, gömlek, ceket… Sanki büyük bir toplantıya gidiyordum. Birkaç adım daha attım ve o sırada onu gördüm. Başka biri. Onun da bedeni vardı. Yani yalnız değildim. Ruh halindeyken görebildiğim diğerlerini bedenim varken göremiyordum. Ve yalnız hissediyordum kendimi. Şimdi ise burada benim gibi biri vardı. Ona yaklaştım.

Pembe bir elbisesi vardı üzerinde. Gülümsedim birden nedensizce. Konuşmak istiyordum onunla. Çünkü çok güzel bir kızdı. Sarı saçlarına ve mavi gözlerine baktım. Ardından yandaki suya yaklaştım ben de ve yansımama baktım. Nasıl göründüğümü merak ediyordum. Tanrı bana nasıl bir beden vermişti? Fakat sudaki aksimi görür görmez şaşırdım. Çünkü ben de onun gibi sarışındım. Ama gözlerim onun gibi güzel bir mavi değildi. Sanırım mavi ve yeşil karışımı bir şeydi. Deniz yeşili. Bakışlarımı tekrar kıza çevirdim. Konuşmak istediğim için boğazımı temizledim. “Merhaba.” Dedim. Sesimi duyunca da şaşırdım. Yine de kıza gülümsedim. “Adın ne?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Minerva Rodeline
Veliaht Prenses & Ressam
Veliaht Prenses & Ressam
Minerva Rodeline


Rp Puanı : 95
Mesaj Sayısı : 185

Doğmamış Empty
MesajKonu: Geri: Doğmamış   Doğmamış EmptyPerş. Ağus. 04, 2011 11:56 am

Üzerinde tören kıyafetlerine benzer bir takım olan şu malum adam beni fark edince kısa bir duraklamadan sonra bana doğru yürümeye başladı. Geri çekilip kaçmaya çalışsam da başaramadım. Tıpkı Tanrı'nın beni kendine çekişinde olduğu gibi şimdi de bu adamdan kaçmama izin verilmiyordu. Gözlerim kocaman açılmış, bu buluşmanın sonunda neler olabileceğini tahmin edemeden ürkek bir şekilde ona bakıyordum. O ise yürümeye o kadar alışkındı ki sanki, her an koşmaya hazır gibi görünüyordu. İyice yaklaşıp yanımdaki su birikintisine baktı ve yüzünü minik bir şaşkınlık yalayıp geçti. İşte ben de o zaman dikkat ettim ona. Aslında fiziksel bağlamda birbirimize benziyorduk. Sarışındık ikimizde fakat yanlış hatırlamıyorsam benim gözlerim maviydi. Onunkiler ise yeşil...

Saçma sapan birtakım düşünceler içinde boğulan aklımı tekrar dinçleştiren bir ses duydum: “Merhaba.” Bu adam konuşabiliyordu da. Benden kesinlikle büyük olmalıydı. Belki de ağabeyim... Neden olmasındı? Fiziksel benzerliğimizi de göz önünde bulundurursak... “Adın ne?” Benim de o durumda konuşmam gerekiyordu fakat nasıl yapıldığına dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Daha ismimi bilmiyordum yahu! Birden bir kadın sesi duydum. Kulağıma ninni gibi gelen bir erkek sesi... 'Adını Minerva koymak istiyorum. Minerva Rodeline.' Babam mı? Sanırım öyle... Ne kadar da güzel bir sesi vardı! Fakat aniden en az onun kadar güzel bir sesin yarattığı yırtıcı kelimelere maruz kaldım. 'Minerva! Ah ne kadar efsanevi! Tıpkı annesi gibi bir köşeye tıkılacak bir kadına neden bir savaşçının ismini veriyorsun Rufus?' Daha fazlasını duymayı reddetti beynim. Neler olduğunu anlamaya bile çalışmadım. Sadece nefes almaya odaklanmıştım. Ve birden, genç bir kadının ahenkli sesinden dökülen bir kaç kelime işittim. 'Minerva. Minerva Rodeline.' Kim olduğunu anlamak için etrafıma bakındım fakat kimseyi göremedim. Hay şaşkın kafam, bu bendim! İlk defa başımı kaldırıp karşımdaki adamın yüzüne baktım. 'Senin ismin nedir?'
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://godfather-rpg.turkforumpro.com/
Lucas Crowley
Veliaht Prens & Ejderha Binicileri Lideri
Veliaht Prens & Ejderha Binicileri Lideri
Lucas Crowley


Rp Puanı : 2
Mesaj Sayısı : 215

Doğmamış Empty
MesajKonu: Geri: Doğmamış   Doğmamış EmptyPerş. Ağus. 04, 2011 12:30 pm

Ben ona bakarken kız duraksadı. Sarı saçlarını rüzgar uçuştururken gayet tatlıydı. Onu seyretmek isteyebilirdim her an. Fakat birden melek gibi bir ses duydum kulaklarımda. 'Minerva. Minerva Rodeline.' Şaşkınca ona baktım. Güzel bir ismi vardı ve nedensiz bir şekilde ona yaklaşmak istiyordum. Tekrar rüzgar esti. Ve ben tekrar duydum onun o güzel sesini. 'Senin ismin nedir?' Dondum kaldım. Benim bir adım var mıydı? Varsa neydi? Kimse bana bu konuda bir şey söylememişti ki! Ona baktım bir müddet sessizce. Bilmiyordum ki ben adımı. Tam bilmediğimi söylemek için dudaklarımı aralamıştım ki...

"Lucas." Nedense birden 'Babasının Oğlu' diyesim geldi. Benim babam kimdi ki? Ama sevinmiştim çünkü belli ki babama benziyordum. Birilerine sahiptim yani. Kendimi bilemeden kıza doğru bir kaç adım attım. İyice yanına geldim. Elimi uzattım yüzüne. Parmaklarımın ucuna değdiğinde yumuşak teni birden geri çekildim. "Üzgünüm. Ben sadece..." Bir kaç adım daha geri attım ve arkamdaki taşa takıldım. Yere yuvarlandım sırt üstü. Acıyla inleyerek doğruldum ve başımı ovuşturdum. Rezil olmuştum bu güzel kızın önünde. Ne yapacağımı bilemeden boş gözlerle ona baktım bir an. "Buraya nasıl geldiğimizi biliyor musun?" diye sordum konuyu deiştirmek için. Ama hala yerde oturuyordum. Kızın elbisesine baktım bir süre. Kendisine yakışmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Minerva Rodeline
Veliaht Prenses & Ressam
Veliaht Prenses & Ressam
Minerva Rodeline


Rp Puanı : 95
Mesaj Sayısı : 185

Doğmamış Empty
MesajKonu: Geri: Doğmamış   Doğmamış EmptyPerş. Ağus. 04, 2011 1:34 pm

"Lucas." Nasıl da tereddütsüz söylemişti. Sanki ismini kendi kendine koymuş gibi kararlı bir sesti dudaklarından dökülen. Bana doğru yaklaştığını fark ettiğimde geri çekilmeye çalıştım fakat yine o ilahi pranga yüzünden olduğum yere mıhlanmıştım. Sadece başımı dik tutup şaşkınca ona bakmaya devam edebildim. Lucas ise -bu isim çok hoşuma gitmişti- bana doğru iki adım attıktan sonra durdu ve ellerini yüzüme doğru uzattı. Tuhaf,ne ürkmüş ne de geri çekilmeye çabalamıştım bu sefer.

Parmakları tenime değdiğinde nedensiz bir heyecana kapıldım. O ise sanki ateşe değmiş gibi çekti ellerini yüzümden.
"Üzgünüm. Ben sadece..." Sorun olmadığını söylemeye yelteniyordum ki Lucas gerisin geri tökezleyerek yere yuvarlandı. O sırada güldüğümü fark ettim. Lucas doğrulup başını ovuşturana kadar güldüm, güldüm. Kahkahamı durduransa yine o oldu. "Buraya nasıl geldiğimizi biliyor musun?"
Sahi... Buraya nasıl gelmiştik? 'Buranın neresi olduğunu bile bilmiyorum. Bunu senin söylemeni umuyordum. Sanırım doğumumuz yaklaştı.' Kısa bir tereddütten sonra ileri doğru bir kaç adım atıp hala yerde yatan Lucas'a elimi uzattım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://godfather-rpg.turkforumpro.com/
Lucas Crowley
Veliaht Prens & Ejderha Binicileri Lideri
Veliaht Prens & Ejderha Binicileri Lideri
Lucas Crowley


Rp Puanı : 2
Mesaj Sayısı : 215

Doğmamış Empty
MesajKonu: Geri: Doğmamış   Doğmamış EmptyPerş. Ağus. 04, 2011 1:55 pm

Saçlarımı karıştırırken kız güldü. Hem de çok güldü. Böyle güzel bir kızın önünde rezil olmak hiç hoşuma gitmemişti. Yine de yapabileceğim bir şey yoktu. Kız durdu ve bana elini uzattı. Onun elinden tutup ayağa kalkarken yine o güzel, melek sesini duydum. 'Buranın neresi olduğunu bile bilmiyorum. Bunu senin söylemeni umuyordum. Sanırım doğumumuz yaklaştı.' Ayağa kalktım ve üzerimi temizledim ne yaptığımı bilmeden. Sonra o güzel mavi gözlerine baktım onun. O da benim gibi bilmiyordu neler döndüğünü. Yine de ne olursa olsun onunla burada olmaktan gayet memnundum. Bir de yerde yuvarlanmasaydım iyi olacaktı.

"Ben de bilmiyorum nerede olduğumuzu. Ama tanrının yanında olduğumuzu düşünüyorum. O tanrı gibiydi. Ama doğum konusunda haklı olabilirsin. Belki de doğduktan sonra karşılaşırız yine." Çok konuşmuştum. Yeniden elim saçıma gitti. Ben bu hareket neden yapıyordum ki? Aklıma babam geldi. Sanırım o da böyle yapıyordu. En azından ona benzediğimden emindim şimdi. Kaybolmamış y da unutulmamıştım burada. Yine de Minerva ile unutulmaya da razıydım. Harika biriydi o. Elimi uzattım yeniden ve tuttum elini. Baş parmağım elinin üzerinde gezindi. Teni yumuşacıktı. Harikaydı. Tuhaf bir şekilde ondan hiç ayrılasım yoktu. Mavi gözlerimi onunkilere çevirdim heyecanla. Acaba o da böyle mi hissediyordu?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Minerva Rodeline
Veliaht Prenses & Ressam
Veliaht Prenses & Ressam
Minerva Rodeline


Rp Puanı : 95
Mesaj Sayısı : 185

Doğmamış Empty
MesajKonu: Geri: Doğmamış   Doğmamış EmptyPerş. Ağus. 04, 2011 2:31 pm

Elimden tutup doğrulduğunda aslında hiç pislenmemiş olan kıyafetini temizlemeye başladı. İşi bittiğinde ise mavi mi yeşil mi olduğunu tam kestiremediğim gözlerini benimkilere dikti yeniden. "Ben de bilmiyorum nerede olduğumuzu. Ama tanrının
yanında olduğumuzu düşünüyorum. O tanrı gibiydi. Ama doğum konusunda
haklı olabilirsin. Belki de doğduktan sonra karşılaşırız yine." O tekrar saçlarını karıştırırken ben anlayamadığım hislerin pençesinde öylece duruyordum. Lucas iki elimi birden tutup yüzüme bakmaya devam ederken ben ellerimin üzerinde usulca dans eden parmakların temasıyla gittikçe rahatladım. 'Lucas... Gerçekten çok garip hissediyorum. Nedenini bilmiyorum ama seninle tekrar görüşeceğimize emin gibiyim. Sanki... Seninle aynı kişi gibiyim. Ama çok farklı... Bilemiyorum. Seninle tanıştığıma çok memnunum. Tam olarak ne zaman tanıştığımızı bilemesem de...'

Uzanıp yanağından öpecekken bedenimin yavaşça eridiğini fark ettim. Bize insan olmamız için biçilen süre bu kadardı demek ki. Ya da... Lucas'a döndüm tekrar yüzünü görebilmek için. Fakat o da benim gibi ruh formuna geri dönmüştü. Birden beklenmedik bir şey oldu. Yavaşça Lucas'a doğru süzülmeye başladım ve bir iki saniye içerisinde yekpare haline geldik. o an kendimi hiç olmadığım kadar huzurlu hissettim. Fakat bu durum uzun sürmedi maalesef. Bir anda inanılmaz bir hızla ayrıldık ve zıt yönlere doğru fırlatıldık.

Bir kadının çığlığı böldü zifiri karanlığı fakat birden sustu. Sesini kimseye duyurmamak için dudaklarını parçalıyordu genç kadın. Annem olmalıydı... Ve ben doğuyor olmalıydım. Bir an nefret ettim kendimden. Ona bu denli bir acıyı yaşatmak zorunda mıydım sanki? Neden kimse yardım etmiyordu ona? Çığlıkların yerini minik inlemeler almıştı. Artık doğmak için sabırsızlanıyordum. Kendim için değil, bir an önce annemin acılarını dindirmek için. Yekpare olmak bu olsa gerekti. Aklıma tekrar o geldi. Lucas... Birden buz gibi bir hava dalgası kapladı bedenimi. İnlemeler kesildi, parlak bir kaç nokta belirdi gözlerimin önünde. Gaz lambaları... Ve o bir kaç noktacık, birleşip bir silüet oluşturdu. Yeni başlayan hayatım boyunca rüyama girecek, bu dünyada tanışmayı dört gözle bekleyeceğim adamın silüeti...

SON

RpOut: Karışıklığı gidermek için açıklayayım. Minerva'nın ışık hüzmesinin anne karnına fırlatılışı 36 yıl sürmüştür fakat saniyelerle ifade edilir. Bunun nedeni boyutlararası zaman kırılmasıdır. Yan Lucas'la aynı anda doğmuyorlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://godfather-rpg.turkforumpro.com/
 
Doğmamış
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Fantastik çağ :: Rp Out :: Titan Yolu-
Buraya geçin: