Şimşekler Çaksın!

Vampir Lady'si Rp Puanı : 100 Mesaj Sayısı : 131

|

Şimşekler Çaksın! Natalie-Portman-3-natalie-portman-13435791-100-100

Gwydion | Dianne Felice

Gün Doğumu

Vampir Lady'si Rp Puanı : 100 Mesaj Sayısı : 131

Renk paletinin bütün renklerinin gökyüzünde olduğu zamandı. Gece yeryüzüne çöken buz gibi hava yerini biraz daha yumuşak bir sıcaklığa bırakıyordu. Bütün canlılar yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı. Titanların en zekisi ve kudretlilerinden olan Dianne yavaşça balkonunda güneşin doğuşunu seyrediyordu. Doğanın harikalarından sadece bir tanesiydi. Güneşin her gün doğup batması… Geceleri belki o da uyuyordu diğer tüm canlılar gibi. Bugün Titan için yılın en zor günüydü. Titanların Titanı, en yüceye saygısını sunmak zorundaydı. Her yıl bu gün onun yanına gidiyordu ve koskocaman bir sene hakkında konuşuyorlardı. Yılın en sıkıcı zamanıydı onun için. Aslında kendisi Baş Titan olsa her şey daha farklı olabilirdi. Bu sayede Elwynn’i daha rahat koruyabilirdi. Her yaptığı hareket sonrasında Gwydion denilen o adamdan azar işitmek zorunda da kalmazdı. Neymiş? Çok başına buyruk davranıyormuş! Kendini bilmiş adam işte.

Tapınağının kapısındaki askerler yavaşça kapıyı açtı ve onu selamladılar. Yüzünde her zamanki o bu gibi ifadesi vardı. Hiç kimseye gülümsemiyordu artık. Baş Titanın tapınağına geldiğinde içindeki kıskançlığı söndüremedi yine. En büyük ve güzel tapınak onunkiydi. Sonra da hepimiz eşitiz diye konuşuyordu adam. Gerçekten de dünya üzerindeki en kendi,ni beğenmiş titan Gwydion olmalıydı. Neyse ki, Dianne yeteneklerini kullanarak onu ikna etmeyi iyi başarıyordu. Titanın geldiğini gören askerler yolundan çekildiler ve yavaşça kapıyı açtılar. Gwydion nasılsa geleceğinden haberdardı. Tekrar haber verme gereği duymadı ve içeriye girdi. Ellerini karnının üstünde birleştirdi ve nazikçe başını öne eğdi. “Sizi selamlıyorum Yüce Titan Gwydion.” Bunalrı söylerken sesinin tıslar gibi çıkmaması için büyük çaba sarf etmişti. Bugün olay çıkmadan gidecekti bu tapınaktan. Başını kaldırıp adamın yüzüne baktığında içinde kabaran nefret dalgasına karşı koymamaya karar verdi.

Rp Puanı : 98 Mesaj Sayısı : 114

Yıldızlar kaydı gece sabahı kucaklarken. Hiç kıpırdamadan durdum değişimi izlerken. Rüzgarlar esti, bulutlar gezindi. Kutsal gözlerim hepsini gördü ve onayladı. Tapınağın balkonundan göremediğim şey yoktu. Bu gün titanların toplantısı vardı bir de. Bu rutin gözlemleme işinden ayrıldığım tek gün. İçeri girdiğim de her zamanki ihtişamla karşılaştım. Gereksizdi. Fakat diğer titanların gözünde saygımı arttırıyordu. Eşittik bana göre. Ama eğer birinin sizden fazlası yoksa ona saygı duymazdınız. Aynı insanlar gibiydi titanlarda. Ne kadar yüce olurlarsa olsunlar hep fani istekleri vardı. Lakin bunu kabul etmeyecek kadar kibirliydiler. Hepsi. Anlamsızdı bu olanlar.

Kapılar birden açıldı. Başını çevirip baktığında gelenin savaş ve strateji titanı Dianne olduğunu gördüm. Saygıyla selamladı beni. “Sizi selamlıyorum Yüce Titan Gwydion.” Dianne. Bakışların ve davranışlarında sürekli büyük bir kibir olan Dianne. Bulunduğu mevki ona saygı duymama yol açabilirdi fakat yüreğinin derinliklerinde bu kadar büyük bir ihanet beslemeseydi. Onun hayat süresini bile ben belirlemiştim. Fakat değiştiremezdim. Eğer onu o büyük ihanetten önce öldürürsem tanrılar beni bağışlamazdı. Hataya yer yoktu benim bu uzun ömrümde. Ona bakıp başımla selamladım kısaca. "Hoşgeldin Dianne." Hemen konuya dönmek ve onu geldiği yere göndermek için yerime geçtim. "Evet Dianne anlatmaya başlayabilirsin." Her titanla tek tek görüşüyordum. Çok nadir hepsini bir araya toplardım. Çünkü kavga etmeleri kaçınılmaz oluyordu bu kibirlilikle. Yine de birbirlerinden tamamen kopmamaları için iki üç yılda bir grup toplantısı yapardık. Dianne'ye bakarken sıkıldığımı farkettim. Baş titan olmak gerçekten de sıkıcı bir işti.

Vampir Lady'si Rp Puanı : 100 Mesaj Sayısı : 131

Titan yerine geçtiğinde Dianne güzel yüzünü ona doğru çevirdi. Bakışlarında ilk defa kin veya nefret yoktu. Adama haksızlık yaptığını düşünüyordu biraz. "Hoşgeldin Dianne." Açık olan camlardan içeriye dolan sıcak esinti güzel titanın saçalrını uçuşturuyordu ve bu şekilde tıpkı bir tabloyu andırıyordu. En yetenekli ressamın ellerinden çıkmış bir tablo. "Evet Dianne anlatmaya başlayabilirsin." Memnun olmadığını her hareketiyle belli etmeye karar vermişti. Karşısındaki adam kimdi ki ona karşı dikkatli davransın. Zavallı bir titandı sadece. Yaşam Süresi Titanı olmasını çok büyük bir şey zannediyordu ama Tanrılar'ın izin verdiği ölçüde oynayabiliyordu canlıların yaşamlarıyla.

Cam kenarındaki koltuklardan birisine bir kelebek kadar nazik bir şekilde oturdu ve bir süre dışarıyı seyretti. Nereden başlayacağını düşünüyordu. Tüm titanların ortasında konuşmaktansa her şeyi sadece Gwydion'a anlatmak daha kolaydı aslında. En son toplantı tam bir rezaletti. Büyü sözcükleri, kılıçlar havada uçuyordu. Kavgayı çıkaran tabii ki de Dianne'di... Nihayet güzel yüzünü titana çevirdi ve konuşmak için derin bir nefes aldı. "Dalaran Büyücüleri'nin yüzyıllar önce hapsettiği şu büyücü, Elwynn, bir şekilde geri döndü. Madalyon bendeydi biliyorsun. Ama bir sabah kalktım ki yok olmuş. Hiç anlayamadım..." Sözlerindeki kinayeyi ve çift anlamı en aptal insan bile anlayabilirdi. Tabii ki de madalyonu o vermişti Lordu uyandıracak olanlara. Bunu asla itiraf etmeyecekti. Sinsice gülümsedi ve tekrar söze girdi. "Lord uyandığı için yeryüzüne tekrar kaos hakim. Duyduğuma göre savaş çıkartmayı ve krallıkları bölmeyi hedefliyormuş. Bir savaş sence de güzel olmaz mı Gwydion?" dedi ve yerinden kalkıp yavaşça titanın yanına gitti. Ses tonu öylesine uygun bir seviyedeydi ki, duyanlar savaştan değil de şölen gibi bir şeyden söz ediyor zannederdi.

Rp Puanı : 98 Mesaj Sayısı : 114

Ben sakince oturmuş onu seyrederken o da bir peri zerafetiyle yerine oturdu. Bir müddet sessizlik oldu aramızda. Aslında olanları bilmek için birilerinin bana anlatmasına gerek yoktu fakat böylelikle onun gibileri gücünün sınırını ve yerini biliyorlardı. Zorla öğretilen bir şeydi bu."Dalaran Büyücüleri'nin yüzyıllar önce hapsettiği şu büyücü, Elwynn, bir şekilde geri döndü. Madalyon bendeydi biliyorsun. Ama bir sabah kalktım ki yok olmuş. Hiç anlayamadım..." Gülümsemişti bir de bu sözleri üzerine. Sanki masummuş gibi. Onun verdiği bilmemek, anlamamak imkansızdı. Yine de bir şey demedim. Bu titanın öğrenmesi gereken çok şey vardı. Gözlerim onun üzerinde gezindi bir müddet.

"Lord uyandığı için yeryüzüne tekrar kaos hakim. Duyduğuma göre savaş çıkartmayı ve krallıkları bölmeyi hedefliyormuş. Bir savaş sence de güzel olmaz mı Gwydion?" Ayağa kalkıp yanıma geldi. Sıkıntıyla ona bakıyordum. Elwyn. Bu adama ne kadar ömür biçmiştim ben? Anımsadığım üzere gayette uzundu. Böyle kullanması sadece bir seçenekti ve onu öldürmek tüm sorunları bitirecek olmasına rağmen nefes almaya devam edecekti. Çünkü ben devam etmesini istiyordum. Savaşta bana en az bu önümdeki titan kadar zevk veriyordu. Küçük canlıların nedenini bilmeden savaşması... "Dianne. Savaşlar bizim için eğlenceli olabilir fakat amacım canlıların benim biçtiğim hayat sürelerinden önce ölmelerini engellemek. Boşuna hepsine belli bir yaşam biçmedim ben. Savaş çıkmamalı. Elywn bir yere kapatılmalı ve bu sefer kaybolabilecek bir madalyon olmamalı." Ona doğru dikkatlice baktım. Ayağa kalktım ve balkona çıktım. Rüzgar esiyordu hafif hafif. Titan bile olsak kan istiyorduk işte. Tanrılar bana çok kızacaktır.

Vampir Lady'si Rp Puanı : 100 Mesaj Sayısı : 131

Titanlar Konseyi'nin kana olan bağımlılığı yeryüzü üzerindeki tüm canlılar tarafından bilinirdi. Savaş ve Strateji Titanı olan Dianne ise kesinlikle barış yanlısı değildi. Her biri birbirinden değerli günlerini tapınağında çürütmekten yana değildi diğer titanların aksine. Diğerleri dünyayı toz pembe görüyorlardı ve bu hiç hoş değildi. "Dianne. Savaşlar bizim için eğlenceli olabilir fakat amacım canlıların benim biçtiğim hayat sürelerinden önce ölmelerini engellemek. Boşuna hepsine belli bir yaşam biçmedim ben. Savaş çıkmamalı. Elywn bir yere kapatılmalı ve bu sefer kaybolabilecek bir madalyon olmamalı." Adamın sözleri kudretli Titanı deliye döndürmüştü. Vücudundan ateş fışkırıyordu adeta. Söylediklerinin ne anlama geldiğini bile bilmiyordu Gwydion.

Hışımla adamın karşısına geçti ve onu omzundan tutarak sarstı. Bağırmaya başlamıştı. "Nasıl bu kadar kör olabiliyorsun anlamıyorum! Elwynn yeryüzüne gelmiş bir nimet ve sen onu öldürmek istiyorsun. Karşıma geçmiş onu öldürmekten söz ediyorsun. Tam bir salaksın sen!" dedi ve elini kapılara yönelterek hepsini mühürledi. İçeriye gelecek olan askerlerin planını bozmasına izin vermeyecekti. Elini havaya kaldırdığı anda muhteşem kılıcı gelmişti. Tanrılar tarafından kutsanmış olan eşsiz kılıç... Tüm ihtişamıyla parıldıyordu. Yeryüzünde o kılıçtan sadece bir tane vardı ve bir tane daha olmayacaktı. "Sana savaş ilan ediyorum Yaşam Süresi Titanı Gwydion." Kılıcını ona doğrulttuğunda gözleri ateş saçıyordu. İlk defa tüm hücreleri sinirden titriyordu. Ne pahasına olursa olsun Elwynn'i korumaya yemin etmişti o. Karanlığın Askerleri'nin sonsuz koruyucusu oydu. Tanrılar ona bu görevi bahşetmişti ve görevini hakkıyla yerine getireceğine dair söz vermişti. Yoluna çıkacak olan her şeyi yok edecekti.

Rp Puanı : 98 Mesaj Sayısı : 114

Benim sözlerimdenden sonra kısa bir sessizlik oldu aramızda. Tabi birden omuzlarımdan yakalayıp bağırmaya başlamasını beklememiştim. "Nasıl bu kadar kör olabiliyorsun anlamıyorum! Elwynn yeryüzüne gelmiş bir nimet ve sen onu öldürmek istiyorsun. Karşıma geçmiş onu öldürmekten söz ediyorsun. Tam bir salaksın sen!" Ben ona bakarken sakince kapıları kilitledi elinin tek hareketiyle. Kesinlikle fazla abartıyordu ama bana dokunacak kadar ileri gitmiş olması zamanın geldiğini gösteriyordu. Gözlerinden öfke saçıyordu. Yaydığı enerjiyi diğer titanlarda hissetmiş olmalıydı. Gerçekten de zaman gelmişti.

Birden elinde kılıç belirdi ve onu bana doğrulttu. "Sana savaş ilan ediyorum Yaşam Süresi Titanı Gwydion." Sesindeki öfke ve nefretle beraber dediklerinin hepsini diğer titanlar duymuş olmalıydı. Böyle şeyler asla saklı kalmaz. Sanki ayakta dururken ölmüşüm gibi hiç kımıldamadım o bu hareketleri yaparken. Fazla kendini beğenmişti. Bu savaşı kazanamazdı. Tanrılar buna izin vermezdi. Bilmesi gerekiyordu. Ya da öğrenmesi. Çok nadir olan bir şey gerçekleşti ve ben gülümsedim. Kılıcı elimle itip kolları arasından kurtuldum. Bir kaç adım atıp ona döndüm. "Ben Yaşam Süresi Titanı Gwydion. Senin savaş isteğini kabul ediyorum Savaş ve Strateji Titanı Dianne Felice. Bu saniyeden sonra sen artık düşmüş bir titansın. Karanlıkla bir olacaksın. Ve unutma ki yenildiğin zaman ruhunu ellerimle ayıracağım ve acılar içinde sıkışıp kalacaksın." Benim bu sözlerimden sonra tüm evren sessizliğe gömüldü. Kısa bir süreliğine. Şu andan itibaren hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı. Ta ki ona kadar...

Vampir Lady'si Rp Puanı : 100 Mesaj Sayısı : 131

Kendisini en yüce zanneden Titan Dianne'in karşısında tutuşmuştu. Güzel titan çoktan stratejisini belirlemişti bile. Neler olacağını önceden kestirebiliyordu. "Ben Yaşam Süresi Titanı Gwydion. Senin savaş isteğini kabul ediyorum Savaş ve Strateji Titanı Dianne Felice. Bu saniyeden sonra sen artık düşmüş bir titansın. Karanlıkla bir olacaksın. Ve unutma ki yenildiğin zaman ruhunu ellerimle ayıracağım ve acılar içinde sıkışıp kalacaksın." Dudaklarından dökülen kahkahaya karşı koyamadı. Karşısındaki adam gerçekten çok gülünçtü. Her hareketi zayıflığının kanıtıydı sadece. Sıcak bir esinti saçlarını okşayıp geçtiği sırada kılıcını indirdi ve kapıya doğru yöneldi.

Yeryüzündeki tüm canlıları kendisine bağlamıştı bile. Güzelliği sayesinde çok azı ona karşı koyabiliyordu. Karşı koyanların sonu ise.. Aslında onları düşünmüyordu. Birilerini düşünmek için fazla acımasızdı. En az bir mermer kadar sert olan kalbi buna izin vermezdi. Sahi, kalbi var mıydı acaba? Elini öne doğru uzattı ve tek bir hareketiyle kapı ardına kadar açıldı. "Seninle savaş meydanında görüşeceğim. O zamana kadar umarım bir şekilde..." Sinsi gülümsemesi tüm çehresine yayılırken sözcükler ağzından tıslar gibi çıkmıştı. "Ruhunu teslim edersin. Tabii, sahipsen." Kapıdan yavaşça çıktı ve kapıda bekleyen refakatçileri hemen yanına gelip onu kontrol ettiler. Biricik şövalyeleri... Her birisi ona Bağlılık Yemini ettiği için o kadar minnettardı ki.

Rp Sonu