Fantastik çağ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Fantastik çağ

Karanlık uyanıyor, aydınlık ise savunmada. Peki sen neredesin?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Tehdit.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Jeanne Boucher
Veliaht Prenses & Safkan Kara Büyücü
Veliaht Prenses & Safkan Kara Büyücü
Jeanne Boucher


Rp Puanı : 100
Mesaj Sayısı : 835

Tehdit. Empty
MesajKonu: Tehdit.   Tehdit. EmptyPtsi Tem. 04, 2011 10:20 am

Tehdit. Iconn . Tehdit. E5a94a7e-1
Jeanne Boucher . Isabella Serena Lively

Gece 11 suları
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeanne Boucher
Veliaht Prenses & Safkan Kara Büyücü
Veliaht Prenses & Safkan Kara Büyücü
Jeanne Boucher


Rp Puanı : 100
Mesaj Sayısı : 835

Tehdit. Empty
MesajKonu: Geri: Tehdit.   Tehdit. EmptyPtsi Tem. 04, 2011 11:33 am

Dolunay vakti, ay tüm ihtişamıyla bulutların arasından kendisini gösteriyordu. Hafif bir esinti, ağaçları nazikçe bir o yana bir bu yana sallıyordu. Ay ışığı altında Elf Kalesi o kadar güven verici ve ihtişamlı duruyordu ki, herkes bir kere daha hayran olmuştu saraya. Prensesin en sevdiği zaman olan Dolunay’da güçlerinin sınırlarını kendisi bile tahmin edemiyordu. Dolunayla birlikte büyü güçleri son raddeye ulaşmıştı. Yıllardır uğruna her şeyini feda ettiği zaman yaklaşıyordu. Bu topraklara karanlık geri gelecekti. Onun için bitmek tükenmek bilmeyen o lanet günler son bulacaktı. Planının son aşamalarına doğru emin adımlarla yürüyordu, ama diğer kara büyücülerin yeteneksizliği yüzünden plan aksamıştı. Kadim büyücü bu durum karşısında kendisini çaresiz hissediyordu. Minicik bir aksaklık yüzünden yüzyıllık emeği boşa gidebilirdi ve bu durum elçilerin hiç de hoşuna gitmezdi. Karanlık Lord’u için hiç gözünü kırpmadan canını feda edebilirdi ama başarıya ulaştıklarını görmeden ölmek istemiyordu. Lordun tekrar bu topraklarda olduğunu görmeden, onun o uçsuz bucaksız gücünü hissetmeden ölmek istemiyordu. Elwynn’in uyandırılması demek, Jeanne için o utanç verici günlerin son bulması demekti. Üzerindeki prenses kimliğinden kurtulup, Kara Büyücü kimliğine ulaşacaktı sonunda. Hiçbir şeyden korkmadan, göğsünü gererek siyahlara bürünecekti en sonunda. Lord’un uyanması için yapılması gereken ritüel hakkında bilgi sahibi olan tek bir büyücü bile yoktu. Aptallar, diye geçirdi içinden. Kendisi de uzun yıllardır büyüyle iç içeydi ama hiç kimseden eğitim alma fırsatı olmadığı için, bu tür basit şeyleri öğrenememişti. Tam olarak yüzyıl önce, bugün Elwynn’e hizmet etmeye başlamıştı. Hiçbir şansı yoktu eğitim almak için. Ona verilen görev Elf Krallığı içinde kalmaktı ve bilgi sızdırmaktı. Bunun için prensesti sadece, yüzüne taktığı maskenin altındaki gerçeği kimselerin bir saniye bile görmesine izin vermemişti. Öğrenenlerin ise sonu açıktı. Asil bir prensesken, bazılarının Azrail’i olmaktan onur duyuyordu. İnsanları öldürmeyi sevdiğini fark ettiği gün, kendisinden nefret etmiş olsa da zamanla bu fikre alışmıştı. Bazılarının yaşaması için, gereksizlerin ölmesi gerekiyordu. Kural gayet açıktı, yaşamak için öldürmeliydi. Hele ki, Aydınlığın yönettiği bu evrende bir kara büyücü olarak hayatı gerçeklerden saklanmakla geçiyordu sadece. Yıllardır planın her bir adımını ince ince örmüştü ve şimdi sona yaklaşmıştı. Tanıdığı ve güçlerinin sınırlarını iyi bildiği bir büyücüden yardım isteyecekti. Bunu günlerce düşünmüş, geceler boyunca uykusuz kalmıştı. Ne yapmalıydı da Bells onun teklifini kabul etmeliydi? Düşünceler zihninden ışık hızıyla geçerken aralarından bir tanesi daha parlak göründü ve ona sıkı sıkıya tutundu.

Zümrüt yeşili cüppesini üzerine geçirdi ve sarayın koridorlarına sessizlik hakim olduğunda odasından çıktı ve adeta bir gölge gibi odaların önünden geçti. Isabella’nın odasına geldiğinde derin bir nefes aldı. Bells kabul etmek zorundaydı. Zayıf noktasını biliyordu Jeanne. Kapıyı narin elleriyle çaldı ve kapıyı yavaşça açıp, içeriye süzüldü. “Merhaba, kardeşim.” Isabella’yla aralarında çok yakın bir bağ yoktu ama yine de düşman gibi de değillerdi. Jeanne’in buz gibi soğukluğundan nasibini almayan bir tek o vardı. Kızkardeşini seviyordu ama kızın ‘iyilik meleği’ olmasını kendisine yediremiyordu bir türlü. “Vaktin varsa seninle bazı önemli konular hakkında konuşmak istiyordum.” Son aldığı habere göre, esirleri iyi durumdaydı ve hala ellerindeydi. Bunu düşünürken yüzüne yayılan bir anlık gülümsemeyi engelleyemedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabella Serena Lively
Veliaht Prenses & Safkan Ak Büyücü
Veliaht Prenses & Safkan Ak Büyücü
Isabella Serena Lively


Rp Puanı : 100
Mesaj Sayısı : 130

Tehdit. Empty
MesajKonu: Geri: Tehdit.   Tehdit. EmptyPtsi Tem. 04, 2011 12:23 pm

Rüzgarın ılık esintisi bedeninde canlanmayan yerleri harekete geçiriyor, unutulmuşları gözler önüne seriyordu. Ay kendini tamamlarken hiç olmadığı kadar eşsiz ve parlak gözükse de sadece güzellik değildi her şey. Arkasına bakabilmeyi, her şeyiyle tam görebilmeyi öğrenmeliydiniz. Ay’ın parlak, büyüleyici yüzü olduğu gibi karanlık yüzü de vardır. Yeter ki nereden bakacağınızı bilin. Tüm ihtişamıyla göz dolduran ay yanında karanlığı da getiriyordu size… Nemli saçları canlanmaya başlarken, üzerine geçirdiği beyaz elbise vücudunun tüm kıvrımlarını gösteriyordu. Zarif vücudu herkesin özenebileceği kadar asil ve güzeldi. Annesinin güzel hediyelerinden sadece bir tanesiydi. Pikabından yükselen eşsiz melodi sessizliği bölüyor, geceyi güzel melodileriyle canlandırıyordu. İhtişamlı balkonuna yavaşça yaklaşırken bir melekten farksızdı güzel cadı. Bedenine yayılan güç dalgası her zamankinden daha da yoğundu. Damarlarında akan kan kadar güçlü, asil ve gerçekti. Altın kadehindeki ambrosio’yu yavaşça dudaklarına götürdü. Balımsı olan tadıyla tanrıların içeceğiydi. Sonsuz hayat anlamına geliyordu. Isabel, bir ömür boyu yaşamaktansa, mutlu bir şekilde hayatını geçirmeyi dilerdi. Kısa ama güzel… Cadının çıplak teninde yayılan Ay’ın parlak ışıkları bir tanrıçadan farksız görüntü sergiliyordu. Kapı yavaşça çalındığında merakla büyük kapıya doğru baktı. Bu saatte kim gelebilirdi ki? Kapı yavaşça açıldığında odasının içine süzülen tanıdık sima kim olduğunu göstermişti. Jeanne. Güzel yüzündeki gülümsemenin bir o kadar da karanlık olduğunu görebiliyordu ama her şeyden önce kardeşiydi. İçindeki iyiliğe inanıyor, onunla geçirdiği zamanları hatırlıyordu.

“Merhaba, kardeşim.” Gülümsemesi parlak bir yıldız gibiydi. Isabel gülümseyerek cadıya yaklaşarak küçük bir tebessümle kollarını boynuna doladı. Aralarında soğukluk olduğunu düşünüyordu ama yanılmıştı. Jeanne’yi gördüğü için içindeki eksik duygular tamamlanmıştı. “Vaktin varsa seninle bazı önemli konular hakkında konuşmak istiyordum.” Arkadan yükselen melodi Jeanne’nin konuşması ile uyum sağlıyordu. Jeanne’nin, Isabella ne konuşabileceğini merak ediyordu. Gözlerindeki parıltı bir şeylerin ters gittiğini gösterse de bunu ona belli etmeyecek kadar iyiydi Isabel. ‘’Seni burada görmek şaşırtıcı ve bir o kadar da güzel Jeanne. Hoş geldin. Sana nasıl yardımcı olabilirim.’’ Sesi berrak ve her şeyden uzaktı. Bir kadeh doldurarak kardeşine doğru yavaşça uzattı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.mortemsymphony-rpg.com/
Jeanne Boucher
Veliaht Prenses & Safkan Kara Büyücü
Veliaht Prenses & Safkan Kara Büyücü
Jeanne Boucher


Rp Puanı : 100
Mesaj Sayısı : 835

Tehdit. Empty
MesajKonu: Geri: Tehdit.   Tehdit. EmptyPtsi Tem. 04, 2011 1:56 pm

Isabella’nın uzattığı kadehi aldı ve muhteşem kadehi dudaklarına götürüp ambrosio’dan bir yudum aldı. Muhteşem sıvının vücudundaki kan üzerindeki etkisi inanılmazdı. Gücün vücudunun her noktasına yavaş yavaş yayıldığını hissediyordu. Ilık bir his tüm benliğini sarıp sarmalamıştı. Kardeşinin kadifemsi sesi aralarındaki sessizliği doldurduğunda Jeanne bu plandan vazgeçmek üzereydi. Isabella’ya bu kadar zarar vermeyi istemiyordu. Kardeşini gözleriyle süzdü. Sarı saçları ay ışığı altında muhteşem görünüyordu ve vücudu karanlıkta bir elmas gibi parıldıyordu. ‘’Seni burada görmek şaşırtıcı ve bir o kadar da güzel Jeanne. Hoş geldin. Sana nasıl yardımcı olabilirim.’’ Kardeşinin gözlerinde gördüğü şey kelimenin tam anlamıyla zerafetti. Isabella’ya yakışacak en uygun sıfat zerafetti. Kesinlikle her hareketiyle insanı büyülüyordu. Odanın içinde beyaz elbisesiyle salınırken hiç kimse ondan gözlerini alamazdı. Jeanne elindeki kadehten bir yudum daha aldı ve balkona çıktı. Ellerini mermer trabzana dayadı ve dolunaya bakmaya başladı. Kelimeler kafasından uçmuştu. Günlerdir üzerinde uğraşıp didindiği planı suya düşmek üzereydi, yine de vazgeçmeyecekti. Kendisini toparladı, gerekirse yeteneğinden faydalanacaktı. Düşüncelerinin bir etkisi olarak yüzüne sinsi bir gülümseme yayılmıştı. Üzerindeki cüppeyi çıkardı ve haki rengin hakim olduğu elbisesi açığa çıktı. Bu renkten asla vazgeçmiyordu. Elbisesinin içinde asil bir prenses gibi görünüyordu. Buz gibi kalbinin tenine bir etkisi gibiydi adeta rengi. Taş gibi bembeyazdı. Konuşmak için ağzını açtığı sırada müzik sert bir hal almıştı. Söyleyeceği şeyi biliyormuş gibi Jeanne’e eşlik ediyordu. “Söyleyeceklerimden pek memnun olacağını düşünmüyorum sevgili kardeşim.” Günlerce tartmıştı söyleyeceklerini. En uygun yol olarak biraz dolambaçlı bir yol seçmişti. Ormandan yükselen sesler normal bir insan için korkutucuyken prenses bu seslerden güç alıyordu. Bir baykuşun sesiyle birlikte orman sessizliğe gömülmüştü. Güzel yüzünü tekrar kardeşine çevirdi ve ifadesiz bir şekilde konuşmaya başladı. “Bazı söylentiler geliyor kulağıma. Şu Karl denen şövalyeyle bir hayli yakınmışsınız… Hiç tekin günler yaşamıyoruz Bells, sevdiklerimizin hayatları uğruna bazı şeylerden feragat etmemiz gerekiyor. Ne yazık onlara!” Sesindeki küçümseyici ton fark edilmeyecek gibi değildi. Kraliyet ailesinden olmayan herkesten nefret ediyordu. Kendi ailesini sevdiği de söylenemezdi ya. Halk içinde de bazı kişiler tarafından aşırı soğuk olduğu bahanesiyle prensesliğe uygun görülmüyordu. Aslında buna seviniyordu Jeanne. Zamanı geldiğinde ülkesini bırakıp, gidebilmek daha kolay olacaktı onun için. Sadece annesiyle arasındaki tek bağ olan bu topraklardan uzaklaşmak içini acıtıyordu. Alexander’ın anlattığına göre annelerinin de gizemli ve büyülü bir yönü vardı. Isabella’dan yayılan güç dalgasına bakarak kolaylıkla söyleyebilirdi ki, annelerini bu büyülü yönünden kesinlikle bir şeyler kapmıştı. Kızın üzerindeki güç neredeyse gözle görülebilecek kadar saf ve belirgindi.

Elwynn’i uyandırmak için yardımına ihtiyaç duyduğu tek büyücü karşısındaydı. Geçmişte yaptıkları Jeanne’in kulağına gelmişti. Dolunay sırasında yaptığı bir ritüel sayesinde Aydınlık tarafın güçleri herkesi korkutmuştu. İlk Ak Büyücü denilen kudretli varlığı uyandırmıştı. O gece bulutlar üzerindeki uykusundan uyanmasına sebep olan o güç patlaması Jeanne’i mahvetmişti. Karanlık için kötü ve zorlayıcı günler yakındı… Isabella’nın yardımıyla durumu kendi leyhine çevirecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabella Serena Lively
Veliaht Prenses & Safkan Ak Büyücü
Veliaht Prenses & Safkan Ak Büyücü
Isabella Serena Lively


Rp Puanı : 100
Mesaj Sayısı : 130

Tehdit. Empty
MesajKonu: Geri: Tehdit.   Tehdit. EmptyPtsi Tem. 04, 2011 5:09 pm

“Söyleyeceklerimden pek memnun olacağını düşünmüyorum sevgili kardeşim.” Ne diyeceğini tahmin etmeye çalışsa da aklında onca şey dönüyordu. Bilmediği bir şey mi olmuştu? Aklındaki tüm kötü düşünceleri uzaklaştırmaya çalışsa da başaramıyordu. Elindeki kadehi yavaşça dudaklarına götürerek içindeki sıvının kendini rahatlatmasına ve arıtmasına izin vermişti. Yağmurun geleceğini belirten gökteki ince beyaz çizgiler hızla titreşiyorlar, kara bulutlar Ay’ın önüne geçiyorlardı. Tam konuşmaya hazırlanırken Jeanne konuşmasına devam etti. “Bazı söylentiler geliyor kulağıma. Şu Karl denen şövalyeyle bir hayli yakınmışsınız… Hiç tekin günler yaşamıyoruz Bells, sevdiklerimizin hayatları uğruna bazı şeylerden feragat etmemiz gerekiyor. Ne yazık onlara!” Sevdiklerine bir şey olması söz konusu bile olamazdı. Onların zarar görmesi fikri, midesine büyük bir darbe gibi inmişti. Karl… Onunla aralarında bir şey yoktu. Belki. Hep sevdiklerini kaybetmiyor muydu zaten? Ama her şeye rağmen ayaktaydı. Önce annesini kaybetmişti ve beraberinde bir çok şeyini… Ama bunları geride bırakmıştı artık. Kendi ayaklarının üzerinde durabiliyor, kimseye ihtiyacı yoktu. Kendini geliştirmek için çok uzun zamanları olmuştu.

‘’Karl benim için iyi bir dost Jeanna. Herkesten duyduklarına inanmamalısın biliyorsun. Sevdiklerimizin hayatları tehlike altında değil eskisi gibi. Böyle bir şeye izin vermeyeceğimi, bu uğurda her şeyi yapacağımı da biliyorsundur.’’ Sesi yumuşak çıkmış olsa da altında yatan öfkeyi sadece Isabella’yı tanıyanlar anlayabilirlerdi. Ne demeye çalışıyordu? Gelişinin iyi bir şey için olmayacağını tahmin etmeliydi. Ama kaybedemeyeceği değerli şeylerden bir tanesiydi Jeanne. Ne olursa olsun ona kızgın olamazdı değil mi? Onun kötülüğüne bir türlü inanmıyordu güzel cadı ya da inanmak istemiyordu… Ilık esinti tenini okşarken, yağmur damlaları yavaşça vücuduna çarpıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.mortemsymphony-rpg.com/
Jeanne Boucher
Veliaht Prenses & Safkan Kara Büyücü
Veliaht Prenses & Safkan Kara Büyücü
Jeanne Boucher


Rp Puanı : 100
Mesaj Sayısı : 835

Tehdit. Empty
MesajKonu: Geri: Tehdit.   Tehdit. EmptyPtsi Tem. 04, 2011 6:34 pm

Adeta bir güneş gibi parıldayan Dolunay’ın ihtişamı prensesin gözlerini kamaştırıyordu. Onun için gece demek, gizem demekti. Dolunay ise, gücüne güç katıyordu. Bulutların bu ihtişamı kıskanırcasına ayın önüne geçişine şahit oluyorlardı. Yağmur bulutlarının bu kıskançca ve bencilce davranışı Jeanne’e ilgi çekici geliyordu. Isabella’nın sesi bu büyülü atmosferle buluştuğunda Jeanne gözlerini kıza çevirdi. ‘’Karl benim için iyi bir dost Jeanna. Herkesten duyduklarına inanmamalısın biliyorsun. Sevdiklerimizin hayatları tehlike altında değil eskisi gibi. Böyle bir şeye izin vermeyeceğimi, bu uğurda her şeyi yapacağımı da biliyorsundur.’’ Isabella’nın sözlerindeki öfkeyi sezen Jeanne birkaç dakika susmaya karar verdi. Bells’i sinirlendirdiğinde olacaklardan çok korkuyordu. Annesinin onun üzerinde kuramadığı o otoriteyi Isabella çok güzel kurmuştu. Ablasına karşı sonsuz bir saygısı vardı ama saygı inandığı bu şey uğrunda feda edeceği şeyler listesinin başındaydı. Yağmur damlalarının yeryüzüne inişini seyretti. Yıkayın bu iyilik dolu yeryüzünü ki, efendimiz geldiğinde gördüğü manzara karşısında memnun olsun… O günü sabırsızlıkla bekliyordu genç büyücü. Onu boğan, nefes almasını engelleyen bu krallıktan gideceği günü iple çekiyordu. Sadece içinden bir parça ablasını, abisini ve belki de rol yapmayı özleyeceğini söylüyordu. İçindeki sesi susturdu ve yüzüne yapmacık bir gülümseme yerleştirip Bells’in kulağına yaklaştı. “Duyduğuma göre, yakın bir zamanda İlk Ak Büyücü uyandırılmış. Hem de zerafetiyle göz dolduran ve iyi giyimli bir büyücü tarafından. Nedense bazı güvenilir muhbirlerin söylediğine göre bu Elf Prenseslerinden biriymiş. Ben olmadığıma göre, sen olmalısın, sevgili ablacım.” Sözlerini söylerken adeta fısıldar gibi konuşmuştu. Şu dakikalarda her ne kadar ablasını tehdit ediyor olsa da başkaları tarafından onun zarar görmesini istemezdi. Ak Büyücü bile olsa, Bells’e zarar verecekleri gözünü kırpmadan lanetleyebilirdi. Ailesine karşı –sadece kardeşlerine- aşırı korumacı bir tavrı vardı.

Yağmur damlalarına elini uzattı ve elinde birikmelerini izledi. Bir zamanlar, daha Jeanne çok küçükken, yağmur yağdığında Bells ona masallar anlatırdı. Beyaz atlı prensini bekleyen güzeller güzeli prensesin hikayesi. Jeanne’e o zamanlar çok uzaktı aşk ve diğer duygular. Onun içindeki tek duygu suçluluktu. Annesinin ölümüne sebep olmasından kaynaklanana suçluluk… Bu duyguyla büyüyen bir çocuktan da hiçkimse iyi olmasını bekleyemezdi. Üzerindeki bu uğursuz havadan bir çırpıda kurtuldu ve aklındaki bütün karanlık düşünceleri dışarıya vurdu. "Ben de o zavallı şövalyenin bir sevdiği vardır da belki kurtarmak ister diye düşünmüştüm... Yazık oldu. Birkaç hafta içinde yapılacak ritüelde kurbana ihtiyacımız vardı ve sanırım o kurbanı buldum. Şuan düşündüm de adamın bir yakını olmaması işime yaradı." Isabella'nın karşısında ilk defa kendisinden 'biz' diye söz etmişti. Asırlar boyunca içinde tuttuğu bu sırrı dışarı vurmak ona muhteşem bir haz vermişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Tehdit.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Fantastik çağ :: Rp Out :: Elf Kalesi :: Prenses Odası-
Buraya geçin: